20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü – KKTC’de Çocuk Hakları ve SOS Çocukköyü’nün Rolü

2020 yılı, Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesinin 193 ülke tarafından kabulünün otuzbirinci, SOS Çocukköyü’nün KKTC’de faaliyetlerine başlamasının ise yirmiyedinci yılına denk geliyor. SOS Çocukköyü Derneği, 1991’de kurulduğu günden itibaren, çocuk haklarını ve çocuk koruma politikalarını kurumun temeline oturtmuş; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi ise 1996 yılında Sözleşmeyi onaylayarak yürürlüğe sokmuştur. “Sözleşmede on sekiz yaşına kadar herkesin çocuk sayıldığı belirtilmektedir. Bu dönemde fiziksel, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim devam ettiğinden çocukların yetişkinlerden ayrı ele alınması gerekmektedir”.

SOS Çocukköyü Derneği, bağımsız bir sivil toplum örgütü olarak din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin çocuk haklarının korunması için kapsamlı çalışmalar yürütmektedir. Aile Tipi Bakım Programı kapsamında 1993’ten beri, biyolojik aile bakımını kaybeden çocuklara ve gençlere bakım ve destek hizmeti sağlamaktayız. Aile Güçlendirme Programı ile 2006 yılı itibarıyla ihmal ve istismar riski olan çocukların ailelerini güçlendirerek çocuk terkini önleme çalışmaları yapmaktayız. 2017 yılında faaliyete başlayan Girne Gençlik Gelişim Merkezi’nde toplumun faydalanabileceği kapasite geliştirici aktiviteler ve eğitimler organize ederek hem gençlerin hem de tüm toplumun kaliteli zaman geçirmesine katkıda bulunmaktayız.  Tüm bu çalışmalarımızı sağlam bir zemine oturtabilmek ve kapsamını genişletebilmek için savunuculuk çalışmaları yürütmekteyiz.

Dernek, çocuk hakları konusundaki çalışmalarını, 1989 Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Konvansiyonu’nu temel alarak yürütmektedir. Ülkedeki tüm çocukların ve gençlerin refahı için gerekli sosyal politikaların düzenlenmesi ve uygulamaya alınması hususunda ilgili ve yetkilileri teşvik çalışmalarımız devam etmektedir.

Sözleşmenin Cumhuriyet Meclisi’nde kabul edilmesi, çocuk haklarının tanınması için bir başlangıç adımı olsa da yasalardaki eksiklikler ve yetki karmaşası çocukların en temel haklarına ulaşmalarında hala bir sorun teşkil ediyor. Çocukların biyolojik aileleri yanında desteklenmesi, ihmal ve istismardan korunmaları için aile güçlendirme çalışmaları yeterli düzeyde değildir. Aile Güçlendirme Projesi, 100 çocuk kapasitesi ile SOS Çocukköyü Derneği çatısı altında yürütülmektedir. Ancak Aile Güçlendirme projelerinin sayıca artırılması ve her kesimde bu hizmetlerin ihtiyaca göre sağlanması gerekmektedir. Böylelikle, çocuklar biyolojik aile yanında kalarak sağlıklı gelişimleri sağlanabilecektir.

Okullarda Çocuk Koruma Politikalarının Yaygınlaştırılması Projesi

Çocuk ihmal ve istismarını en aza indirgemek maksadıyla, Çocuk Koruma Politikalarının okullarda yaygınlaştırılması ve uygulamaya alınması için 2014 yılından beri KTÖS ve KTOEÖS işbirliğinde, KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile sürekli istişare halindeyiz. Birçok sivil toplum örgütü yanısıra, hem Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın da davet edildiği bir çalıştay 18 Kasım 2019 tarihinde organize edilmiş ve okullarda Çocuk Koruma Politikalarının pilot uygulamasına geçilebilmesi için hareket planı çıkarılmıştır. Hareket planımıza göre, 2020-2021 Eğitim yılı içinde bir ilkokul ve bir ortaokulda çocuk koruma politikalarının uygulanması için pilot çalışma başlatılacaktır.

Bunların yanısıra, SOS Çocukköyü olarak farklı konularda da Çocuk Hakları için durum tespiti ve farkındalık artırma çalışmaları gerçekleştirdik. Bu çalışmaların bazıları şöyledir:

  • KKTC’nin Çocuk İzlem Merkezi’ne (ÇİM) ihtiyacı olduğunu fark ederek, 2012 yılında dönemin Cumhurbaşkanlığı çatısı altında bir Çocuk İzlem Merkezi Komitesi oluşturulması için öncülük yaptık. Bu komitede SOS Çocukköyü’nün yanısıra , Cumhurbaşkanlığı, Sosyal Hizmetler Dairesi, Tabipler Birliği, Sağlık Bakanlığı, Savcılık, Polis Genel Müdürlüğü yer aldı. Ayrıca alanda çalışan kişiler de katkı koydu. Bu komitede 2 yıl boyunca Türkiye’de  ve dünyanın farklı ülkelerinde ÇİM modelleri araştırıldı ve bir yasa taslağı hazırlanarak Meclis’e gönderildi.
  • 2009 ve 20015 yıllarında KKTC’de Çocuk Hakları Durum Analizi gerçekleştirdik. Analizden çıkan sonuçlara göre, sonraki yılların hareket planlarını geliştirip uygulamaktayız.
  • İlkokullarda Çocuk Hakları ile ilgili eğitim modüllerinin müfredata alınması için çalışmalar yürüttük. Bahsettiğimiz modüller 2016-2017 eğitim yılında birinci ve dördüncü sınıflarda; 2017-2018 eğitim yılında ikinci ve beşinci sınıflarda; 2018-2019 eğitim yılında ise üçüncü sınıflarda Hayat Bilgisi derslerinde kullanılmaya başlanmıştır.  
  • Adanın çeşitli bölgelerinde ilkokullarda ve meslek liselerinde çocuk hakları, ihmal ve istismar konularında farkındalık eğitimleri sağladık ve sağlamaya devam etmekteyiz.

Çocuk Koruma Politikasının hükümlerine birçok temel ilke dayanak sağlamaktadır. Bu ilkeler arasında şunları sıralayabiliriz:

• Çocuğun yüksek yararının en uygun şekilde gözetilmesi

• Çocukların haklarına saygı

• Çocukların katılımının desteklenmesi

• Ayrımcılığın önlenmesi

Fiziksel, duygusal ve cinsel istismar yalnızca yetişkinlerden çocuklara değil, çocuklardan çocuklara da yapılan bir uygulamadır. Gazetelerden üzülerek takip ettiğimiz üzere, her geçen yıl, ülkedeki çocuk ihmal ve istismar olayları endişe verici boyutlara ulaşmıştır. İhmal ve istismarı önleyebilmek için hem okullarda hem de hayatın her alanında çocukla içiçe olan tüm meslek gruplarında farkındalığın yüksek; önleyici ve müdahale gerektiren konularda da sistemlerin sağlıklı ve koordineli çalışır durumda olması gerekmektedir. Örneğin, doktorlar, hemşireler, avukatlar, sosyal hizmet uzmanları ve öğretmenler bir çocuğun ihmal ve istismar riski taşıdığını en yakından farkedebilecek ve bu ihmal ve istismar vahim bir duruma ulaşmadan yetkili mercilere bildirip takip edebilecek meslek gruplarıdır. Birlikte koordineli çalışabilecek sistemlerin kurulması ve destek mekanizmalarının geliştirilerek işlevselleştirilmesi hem önleyici çalışmalarda hem de müdahale gerektiren durumlarda büyük önem arz etmektedir.

İhmal ve İstismar Çeşitleri

İhmal ve istismar çeşitleri 4’e ayrılmaktadır:

Fiziksel İstismar: vurma, tokat atma, sarsma, savurma, zehirleme, yakma veya boğazını sıkma gibi hareketleri içerebilir.

Cinsel İstismar: herhangi bir yetişkin veya çocuk tarafından zevk ve ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan aktiviteler anlamındadır. Çocuğun cinsel istismarı, çocuk bunun farkında olsa da olmasa da bir çocuğu kandırarak veya zora başvurarak cinsel bir aktiviteye yönlendirmeyi içerir. Bu aktiviteler fiziki teması veya cinsi münasebet içeren veya içermeyen hareketleri kapsar. Bu, aynı zamanda çocukları pornografik materyale bakmaya veya bu materyalin üretimine katılmaya sevk etmeyi içerebileceği gibi çocukları cinsel olarak münasip olmayan biçimde davranmaya sevk etmeyi de içerebilir.

İhmal ve İhmalkâr Muamele: çocuğun bakımından sorumlu kişinin, çocuğun sağlığına, eğitimine, duygusal gelişimine, beslenmesine, barınmasına ve emniyetli yaşam koşullarına katkıda bulunmak hususundaki ihmalini veya dikkatsizliğini içerir, ki söz konusu ihmal veya dikkatsizlik de çocuğun sağlığına veya bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve sosyal gelişimine zarar vermeyi veya zarar verme ihtimalini içerir.

Duygusal İstismar: Çocuğu, kendi gözünde küçük düşürecek ve onun gelişimini olumsuz yönde etkileyecek biçimde sürekli olarak duygusal istismara tabi tutmak. Bu, çocuğa önemsiz olduğunu, sevilmediğini ve yetersiz olduğunu veya sadece başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak için varolduğunu telkin etmek veya ona uygun olmayan beklentiler yüklemek gibi davranışları da içerebilir. Bu tür davranışlar aynı zamanda, hareket kısıtlamayı, tehdidi, korkutmayı, ayrımcılığı, günah keçisi durumuna sokmayı, kirli işlere bulaştırmayı, alay etmeyi, küçük düşürmeyi, zorbalık etmeyi, gururunu kırmayı içerir.

Çocukların hakları, her çocuğun sahip olduğu temel hakları belirleyen uluslararası, ulusal ve bölgesel çerçevelerde belirlenir. Alternatif bakımdaki çocuklar özellikle savunmasızdır. Ebeveyn bakımını kaybetmiş veya kaybetme riski taşıyan çocukların bakılmasını, güçlendirilmesini ve haklarının korunmasını sağlamak için devletler ve ortaklarla birlikte çalışarak çocukların seslerini duyurmak, süreçlerde aktif katılımlarını sağlamak ve politika ve karar almada ön plana çıkarmak için SOS Çocukköyü Derneği olarak hem devlet kuruluşları hem de sivil toplum örgütleri ile ortak çalışmalar yürütmekteyiz.

KKTC’de Rehabilitasyon Merkezi ve Çocuk İzlem Merkezi Eksikliği

Biyolojik aile yanında ve alternatif bakımda olan çocuklar ve gençler çeşitli nedenlerle bulunduğu ortama ayak uyduramadığı ve/ya suça itildiği zaman sistemde onları koruyan kapsamlı bir destek mekanizması yoktur. Uzun yıllardır, SOS Çocukköyü Derneği olarak Aile Tipi bakım modelinde aile bakımını kaybeden çocuklara bakım ve destek hizmeti sağlamaktayız. %83 başarıyla çocukları ve gençleri bağımsız yaşama hazırlarken, geriye kalan %17’lik kesim toplumda kayıp olmaktadır. Bunun temel nedenleri arasında, kayıp olan bu çocukları ve gençleri elinden tutup daha yoğunlaştırılmış özel bir çalışma modeliyle rehabilite edecek merkezlerin olmayışıdır. Bu nedenledir ki, gerek alternatif bakımda gerekse biyolojik aile yanında yaşayan birçok genç, suça itilmekte ve rehabilitasyon merkezi eksikliği nedeniyle ya genç yaşta yetişkin hükümlülerle aynı çatıda ceza almakta ya da nerede olduklarını bilmediğimiz riskli ortamlarda kendilerine ve çevrelerine zarar vermektedirler.

İhmale, istismara uğrayan ve/ya suça itilen çocukların ve gençlerin süreçleri de sağlıklı olmayan koşullarda, çocuğun ve gencin tekrar tekrar istismara uğratıldığı bir sistemde yürütülmektedir. Bu durumu ortadan kaldırmak için Çocuk İzlem Merkezi kurulması ve çocuk dostu bir ortamda bu süreçlerin yürütülmesi gerekmektedir.

Buradan açık çağrımız devlet yetkililerinin ivedi bir şekilde çocuk/genç rehabilitasyon merkezi ve çocuk izlem merkezi kurmak için hızla çalışmaya başlaması ve gerekli altyapıyı tamamlamasıdır. Kayıp olan her gün, kayıp olan yüzlerce çocuk ve genç anlamındadır. Toplumumuzun da bu konuya hassasiyet göstermesi ve bu çalışmaların hayata geçmesi için aktif destek vermesi çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki, sistemde kaybettiğimiz her çocuk ve genç sadece kendilerine değil, toplumsal gelişime de olumsuz etki etmektedir.

Şüpheli bir çocuk ihmali veya istismarı durumunda ne yapılmalıdır?

Herhangi bir çocuk ihmal ve istismarına şahit olan kişi, olası durum sadece bir şüphe olsa bile, hemen aşağıdaki kurumlara bilgi vermelidir. Kurumlar ihbarları anonim olarak da alır ve şüpheli olayın gerçek olup olmadığını farklı yöntemlerle değerlendirir. Unutmayalım ki erken müdahale vahim zararların oluşmasını engelleyebilir.

·         KKTC Panik Butonu uygulamasını indirerek ihbar çağrısında bulunulabilinir.

·         ALO 183 hattı aranarak ihbarda bulunulabilinir.

·         ALO 155 Polis hattı veya en yakın polis birimi aranarak şikâyette bulunulabilinir http://www.polis.gov.ct.tr/

·         SOS Çocukköyü Derneği 2257017 veya 2254318 nolu telefon numaralarından aranarak gerekli yönlendirmeler hakkında bilgi sahibi olunabilinir veya yardım istenebilinir.

·         En yakın Sosyal Hizmetler ofisine başvurulabilinir – 611 22 22 / http://shd.gov.ct.tr 

Sosyal Medyada Paylaş: