ÇOCUK HAKLARI KONUSUNDA BÜTÜNLÜKLÜ ÇALIŞMALAR GEREKİYOR

SOS Çocukköyü Derneği, bağımsız bir sivil toplum örgütü olarak din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin çocuk haklarının korunması için kapsamlı çalışmalar yürütüyor.

SOS Çocukköyü Derneği, çocuk hakları konusundaki çalışmalarını, 1989 Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni temel alarak yürütüyor. Ülkemizdeki tüm çocukların ve gençlerin refahı için gerekli sosyal politikaların düzenlenmesi ve uygulamaya alınması hususunda ilgili ve yetkilileri teşvik çalışmalarını sürdürüyor. SOS Çocukköyü Derneği, faaliyetlerine başladığı 1993 yılından bu yana, Aile Tipi Bakım Programı kapsamında, aile bakımını kaybeden çocuklara bakım sağlıyor ve SOS Kreş ve Anaokulu ile faydalanıcılarına ve toplumdaki çocuklara okul öncesi eğitim veriyor. Aile Güçlendirme Programı ile 2006 yılından beri ihmal ve istismar riski olan çocukların ailelerini güçlendirerek çocuk terkini önleme çalışmaları yürütüyor. 2017 yılında faaliyete başlayan Girne Gençlik Gelişim Merkezi’nde toplumun faydalanabileceği kapasite geliştirici aktiviteler ve eğitimler organize ederek gençlerin sosyal, kültürel, sportif ve eğitsel faaliyetlere katılımını teşvik ederek kaliteli zaman geçirmesine katkıda bulunuyor. Kuzey Kıbrıs’ta çocuk hakları konusunda farkındalığın artması, bu sayede hak ihlallerinin azalması ve bu çerçevede yapılacak tüm çalışmaların çocukların yüksek yararı gözetilerek ele alınması için savunuculuk çalışmaları yürütüyor.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ VE ÜLKEMİZDEKİ MEVCUT DURUM

Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 1996 yılında KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde kabul edilmesi, çocuk haklarının tanınması için bir başlangıç adımı olsa da yasalardaki ve uygulamadaki eksiklikler çocukların en temel haklarına ulaşmalarında halâ bir sorun teşkil ediyor. Ülkemizdeki mevcut yasalar ve uygulamalar uluslararası sözleşmeye göre güncellenmediğinden, çocuklar ihmal ve istismara açık bir halde kalıyor. Temelde, çocuğun tanımına, çocuğu ihmal ve istismardan korumaya, eğitim ve sağlık gibi temel haklar çerçevesinde ülkemizdeki duruma göz atacak olursak ciddi geliştirme çalışmalarına ihtiyaç duyuyoruz.

BM Çocuk Hakları Sözleşmesi birinci maddesine göre, “on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır”. Ülkemizde çeşitli yasalarda, çeşitli maddelerde çocuk, on altı yaşına kadar tanımlanıyor. Buna bağlı olarak, on sekiz yaşın altındaki çocuklar, yetişkin muamelesi görerek hak ihlallerine uğratılıyor.

BM Çocuk Hakları Sözleşmesine göre; “Madde 3: Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir” deniliyor. Ayrıca Madde 19’da ise, “Çocuğun ana babasının ya da onlardan yalnızca birinin yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması” ibaresi yer alıyor. Günümüz koşullarında, çocukların ihmale ve istismara uğramasını önlemek için yüksek efor harcanmıyor. Ülkemizde ne yazık ki etkin çalışan bir mekanizma bulunmuyor. Sosyal Hizmetler Dairesi sınırlı kaynaklarla yeterli alt yapı kurulmadan ve gerek görülen sistematik oluşturulmadan süreç yürütülüyor. Dolayısıyla, gerek çocuklar için ihtiyaç duyulan destek mekanizmalarından yoksun olmamız gerekse ihtiyaç duyulan önleyici hizmetlerin devreye alınmamasından ötürü çocuğun yüksek yararı hakkı ihlal ediliyor.

Madde 23: “Zihinsel ya da engelli çocukların saygınlıklarını güvence altına alan, öz güvenlerini geliştiren ve toplumsal yaşama etkin biçimde katılmalarını kolaylaştıran şartlar altında eksiksiz bir yaşama sahip olmaları”

Madde 28: “Çocuğun eğitim hakkı ve bu hakkın fırsat eşitliği temeli”

Madde 31: “Çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun eğlence etkinliklerinde bulunma ve kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkı”

Bu üç madde uyarınca, kaliteli eğitimin her çocuğun her koşulda hakkı olduğunu ve her çocuğun boş zamanlarını kaliteli bir şekilde geçirebileceği merkezlere ücretsiz katılım hakkı olduğunu yorumlayabiliriz. Ülkemiz koşullarında, birçok devlet okulunda eksik öğretmen olduğu, fiziksel yapının çocuk odaklı çocuğun güvenliğini temin edecek nitelikte geliştirilmediği gözleniyor. Bunun yanısıra, gelişim problemi olan çocuklar için kaliteli kaynaştırma ortamı olmadığı ve fiziksel alt yapının onların ihtiyacını karşılayacak nitelikte geliştirilmediğini söyleyebiliriz. Ayrıca, kaliteli zaman için gerek duyulan sosyal, sportif, kültürel ve sanatsal faaliyetlere ücretsiz erişim de devletin yetkili organları tarafından çocuklara ve gençlere sağlanmıyor.

Madde 24: “Çocuğun olabilecek en iyi sağlık düzeyine kavuşma, tıbbi bakım ve rehabilitasyon hizmetlerini veren kuruluşlardan yararlanma hakkı”

Hastanelerimizdeki koşullar ve hizmetler yeterli düzeyde olmamakla birlikte, çocuklar için oluşturulması gereken özel birimler ya hiç oluşturulmamış ya da yeterli donanım sağlanmamış durumda. Çocukların sağlıklı gelişimini temin etmek için Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen bazı aşılar Devlet tarafından ücretsiz karşılanamıyor ve gerek duyulan diğer sağlık hizmetleri; bazı ultrasound, film, tahliller gibi devlet hastahaneleri bünyesinde sağlanmıyor. Acil durumlarda ise bazen çok ileri tarihlere randevu verilmesi çocuğun en temel hakkı olan yaşama hakkını tehdit edebiliyor. Ülkemizde rehabilitasyon merkezi ve çocuk psikiyatri merkezi hiç olmadığı için buna ihtiyaç duyan çocuklar ve gençler gerekli hizmetleri var olan yapıda alamıyor ve gelişimleri desteklenemiyor.

Madde 40: “Çocuğun yeniden topluma kazandırılması ve toplumda yapıcı rol üstlenmesi”

Bu madde suça itilen çocukların gerek görülen hizmetlerden faydalanarak hem kendine hem de topluma yararlı bireyler olarak yetişmesini desteklemek üzere geliştirilmiştir. Ülkemizde Çocuk İzlem Merkezi ve suça itilen çocuklara özel geliştirilmiş çocuk dostu bir Rehabilitasyon Merkezi olmaması suça itilen çocukların ve gençlerin devlet eliyle ihmal ve istismar edilmesine yol açmaktadır.

ÇOCUK HAKLARI VE SOS ÇOCUKKÖYÜ DERNEĞİ HİZMETLERİ

Hizmet alan tüm çocukların ve gençlerin temel haklarına erişimi sağlanıyor

SOS Çocukköyü Derneği, bünyesinde hizmet verdiği tüm çocuklar ve gençlerin temel haklarına erişimi için sistemler kuruyor. Aile Tipi Bakım bünyesinde aile bakımını kaybeden çocuklar ve gençlerin eğitim, sağlık, psiko-sosyal, sanatsal ve kültürel gelişimleri için gerekli hizmetlerden eksiksiz faydalanması bireysel yaklaşımlarla sağlanıyor. Aile Güçlendirme Programı çerçevesinde ise çocuk terkini önlemek adına, ailelerin ebeveynlik kapasiteleri bireysel çalışmalar ve eğitimlerle geliştirilmekte ve ekonomik sürdürülebilirlikleri için katkılar sağlanıyor.

Girne Gençlik Gelişim Merkezi (GİGEM) ile tüm topluma kaliteli zaman geçirme fırsatı

2017 yılında SOS Çocukköyü Derneği’nin imkanlarıyla açılan Girne Gençlik Gelişim Merkezi ile ülkede temel eksikliklerden olan toplum merkezi ihtiyacı karşılanabiliyor. GİGEM’de her kesimden gencin sosyalleşebileceği, insan hakları çerçevesinde farklılıkları anlayarak kabul edebileceği sosyal, psikolojik, kültürel ve entelektüel anlamda paylaşımlarda bulunarak kendilerini geliştirebilecekleri bir alan sağlamanın yanı sıra, danışmanlık, kapasite artırıcı faaliyetler, mesleki eğitimler veya kurslar sunuluyor ve bu çerçevede etkinlikler organize ediliyor.

Çocuk Koruma Politikaları ile ihmal ve istismar vakaları en aza indirgenmektedir

Dernekte aktif uygulamada olan Uluslararası SOS Çocuk Koruma Politikaları çerçevesinde çocukların ve gençlerin ihmal ve istismar konularında farkındalıkları düzenli eğitimlerle geliştiriliyor; onlara temel hakları ile ilgili bilgi sağlanıyor. Hakkının ihlal edildiğini düşünen her çocuk etkin çalışan şikayet mekanizması ile şikayetini dile getirebiliyor ve gerekli önlemlerin alınması için ilk adımı atabiliyor. Yalnızca çocukların değil, tüm çalışanların ve kuruma dışarıdan hizmet veren kişilerin de çocuk koruma politikaları konusunda kapasiteleri düzenli olarak geliştirilmeye çalışılıyor.

Savunuculuk ile toplumun nabzı tutularak, çocuklar ve gençler için gerekli olan alt yapının ülkemizde sağlanması için  çalışmalar yürütülmektedir

SOS Çocukköyü Derneği bünyesinde uygulanan Çocuk Koruma Politikaları’nın okullarda yaygınlaştırılmasıyla ihmal ve istismarı önleme çalışmalarının en üst düzeye çıkarılabilmesi öncelikli hedeflerdendir. Ayrıca, çocuğun yerel yasalarda BM sözleşmesi ile uyumlu tanımı, Çocuk İzlem Merkezi ve Çocuk Rehabilitasyon Merkezleri ile de ihtiyacı olan çocukların ve gençlerin doğru aşamalardan geçerek sorgulandığı ve iyileştirilerek kendine ve topluma faydalı bireyler olarak hayatına devam etmesi amaçlanıyor.

TOPLUMSAL DUYARLILIK ÇAĞRISI

SOS Çocukköyü Derneği ayrıca çocuk haklarının korunması ve hak ihlallerinin azalması için toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğunun olduğunu vurgulayarak, çocuk ihmali veya istismarı olduğu düşünülen şüpheli bir durumla karşılaşıldığında neler yapılabileceği konusunda da bilgi veriyor.

Şüpheli bir çocuk ihmali veya istismarı durumunda ne yapılmalıdır?

Herhangi bir çocuk ihmal ve istismarına şahit olan kişi, olası durum sadece bir şüphe olsa bile, hemen aşağıdaki kurumlara bilgi vermelidir. Kurumlar ihbarları anonim olarak da alır ve şüpheli olayın gerçek olup olmadığını farklı yöntemlerle değerlendirir. Unutmayalım ki erken müdahale vahim zararların oluşmasını engelleyebilir.

  • ALO 183 hattı aranarak ihbarda bulunulabilinir.
  • ALO 155 Polis hattı veya en yakın polis birimi aranarak şikâyette bulunulabilir http://www.polis.gov.ct.tr/
  • SOS Çocukköyü Derneği 225 70 17 veya 225 43 18 numaralı telefonlardan aranarak gerekli yönlendirmeler hakkında bilgi sahibi olunabilinir veya yardım istenebilir.

En yakın Sosyal Hizmetler ofisine başvurulabilinir – 611 22 22 / http://shd.gov.ct.tr

Sosyal Medyada Paylaş: